Özellikle aynı yerde aynı ışıkta aynı duruşu çekmeye çalıştım. Neredeyse 3 sene geçmiş üzerinden.
1. Fotoğraf yaşım –> 45 yıl 4 gün
2. Fotoğraf yaşım –> 47 yıl 8 ay 21 gün

Yüz yogası mı, yüz jimnastiği mi, yoksa yüz ve üst beden egzersizleri mi? İşte bu konuda bir yazı yazmıştım! Bağlantıyı bu yazının altında bulabilirsiniz!
Son zamanlarda çalışmalarımın üstüne “yüz yogası” yazmaya başladım. Bu şekilde işimi daha kolay ifade edebiliyorum, ama yine de yüz yogası diye bir şeyin olmadığını savunmaya devam ediyorum. Yaptığım çalışmaları daha çok sandalyede otururken yapılabilen egzersizler olarak tanımlarım. Bu egzersizler baş, boyun, sırt ve hatta bel ağrılarına iyi gelir. Bunlar somatik, terapi egzersizleridir. Bu çalışmalar sayesinde, gün içinde stresle gerginleşmiş yüz kaslarını rahatlatmak ve sinir sistemini uykuya sakince göndermek mümkün hale geliyor! Cilt tonu değişiyor, ışıltı kazanmaya başlıyor ; ince çizgiler azalıp, yüz simetrisi farklılaşıyor. Gözler daha net görmeye başlıyor. Hatta raporlu göz damlasını bırakabilen 65+ bir katılımcım bile oldu. Ben de bir süredir 42 yaşında kullanmaya başladığım yakın gözlüğümü kullanma ihtiyacı hissetmiyorum. Alındaki ve iki kaş arasındaki endişe çizgileri hafifleyerek, dudak kenarlarındaki üzgün görünüm yaratan sarkmalar da azalıyor.
Yüz bölgesine ulaşmak için önce ayak tabanından başlamak gerektiğini söylesem peki? Nefes egzersizleri, omuzları gevşetmek için önemlidir. Bu konuyu Fasya yazılarımda daha detaylı bir şekilde açıklamaya çalışıyorum. Sonuç olarak biz yüzdeki 60 a yakın kas gevşesin diye üst beden egzersizleri yapıyoruz.
Benim sunduğum çalışma da tam olarak bu eğlenceli yolculuğun bir parçası!

Kısaca çalışmanın özünü aktardıktan sonra işe yarayıp yaramadığını yazının altında çalışmaya katılanların değerli geri bildirimlerinden okuyabilirsiniz. Onların ifadeleri, en iyi şekilde durumu aydınlatacaktır. Ben de ne gibi faydalar sunduğunu sıralayacağım.

Yüz yogası nedir?
Yüz yogası, yüzünüz için akupresür egzersizlerini, esnemeleri ve masaj tekniklerini bir araya getirir. Hedeflenen hareketler, yüz ve boyun kaslarınızı canlandırır. Kaş çatma çizgileri ve sarkık cilt gibi stres ve yaşlanma izlerini silip süpürebilir! Masaj, fiziksel gerginliği azaltmak ve zihinsel rahatlamayı desteklemek için tasarlanmıştır. Bu nedenle, yüz yogası aynı zamanda bir cilt bakımı ve sağlık uygulaması olarak da tanımlanabilir.
Yüz yogası cildinize giden kan ve oksijen miktarını artırır. Bu dokunun görünümünü ve sağlığını iyileştirir. Gerginliği azaltır ve cildi sıkılaştırır. Parlak, pürüzsüz ve eşit bir cilt için yüz kaslarını güçlendirir.

Bunlar bildiğimiz faydaları. düzenli bir çalışma ile 2 hafta içerisinde sonuçları görmeye başlarız. Özellikle lenf sisteminin çalışması nedeniyle yüzdeki ödem azalır; bu da birçok kişinin “Yüzümdeki çizgiler arttı” demesine neden olabilir. Oysa sadece ödem gitmiş ve var olan çizgiler görünmeye başlamıştır. Devam ettikçe bu çizgiler yumuşamaya başlayacaktır. İnvaziv işlemlerle elde ettiğimiz hızda sonuç almayı bu çalışmalardan beklemiyoruz.

Ben çalışmalarımın temelini oluşturan vücut hizalamasından bahsetmek istiyorum. Duruşumuz yüzümüzün görünümünü çok etkiliyor. Telefona bakarken, bilgisayar başında çalışırken, kitap okurken aşağı bakarak daha fazla zaman harcıyoruz. Bu baş öne pozisyonunu tetikliyor. Baş öne pozisyonu, çene ve boyun kaslarını zayıflatıp göğüs kaslarının kısalmasına ve omuzların gerginleşmesine yol açıyor. Bu kambur bir duruşu beraberinde getiriyor ve kambur durmak yüz kaslarını muazzam bir şekilde etkiliyor. Cilt aşağıya doğru sarkmaya başlıyor. Öne yuvarlanmış omuzlar sarkık bir çene çizgisi yaratıyor. Bu durum göğüslerde gerginlik yaratıp hatta özgüvenimizi etkiliyor. Başımız öne doğruysa artık bu pozisyonda vücudumuzun geri kalanıyla aynı hizada değildir. Özellikle masa başı çalışmalarda bu meydana gelir. Baş öne doğru, çenemizin altındaki yağları öne doğru iter ve kilolu olmasanız bile size çift çene verir. Boynun yanındaki ve arkasındaki kaslar daha kısa ve gergin oldukça çene, baş ya da boyun ağrıları artmaya başlar.

Yüz duruşu peki??
Evet yüzlerimiz de “kamburlaşabilir” ve bu da mimik kırışıklıklarımızı ve yaşlanma şeklimizi etkiler. Yüzün duruşu ifademizi nasıl tuttuğumuzu yansıtır. Odaklanırken veya konsantre olurken kaşlarımızı çatma, çenemizi sıkma veya gözlerimizi kısma veya alnımızı kaldırma gibi yüz ifadesi alışkanlıklarımız vardır. Bunlar zihinsel ve duygusal olarak nasıl hissettiğimizle ilişkilidir. Ancak, özellikle stresle ilişkili yüz kaslarının gerginliği cilt kalitesini etkileyebilir. İyi yüz duruşu, tamamen rahatladığınızda nasıl göründüğünüzdür. Vücudumuzun ve yüzümüzün farkında olarak, zihinsel durumumuzu ve yüz ifademizi geliştirme şansına sahip olabiliriz. Omuzlarımız kulaklarımıza doğru yaklaşıyorsa, bu kötü bir duruşa sahip olduğumuzun bir işareti olabilir. Ya da bir omzumuzun diğerinden daha yüksek olması.
Kötü duruş sırt boyun ve omuz ağrısına neden olur. Ayak ağrısına da neden olur. Tabii ki bir şey acıdığında iyi görünmek zordur. İyileşme için ilk adım, uygunsuz hizalamayı fark etmeye başlamaktır.

Dürüst olmak gerekirse, yüz yogasının kırışıklıkları ve ince çizgileri tamamen geri dönüştürebileceği sonucuna varamayız. En azından, botoks’un yerini alması mümkün değil. Bazı yoga uygulayıcılarının belirttiği gibi, tamamen bir yüz germe elde etmek mümkün olmayabilir. Ancak yüzünüzdeki ödemler azalacak, şişlikler geçecek. Kan dolaşımı artacak ve içeriden kolajen üretimi başlayacak. Ayrıca, kas kütlesinde bir artış olacak ve cildiniz parlamaya başlayacak. Hatta bir iki ay sonra, çevrenizdekiler “yüzüne ne yaptın?” diye sormaya başlayabilir.

Aynadaki yansımanızla yeniden bağlantı kurabilir ve günlük kişisel bakımın stres, özgüven ve yaşamınız üzerindeki etkisiyle küçük dönüşümleri hayatınıza davet edebilirsiniz. Sadece görüneni değil, daha fazlasını düzeltmiş olursunuz. Sağlıklı alışkanlıklar edindiğinizde ve öz bakımınızı günlük rutininizin bir parçası haline getirdiğinizde, kendinize zaman ayırmaya karar vermiş olursunuz. İçinizde hissettiğiniz gençlik ve ışıltıyı yansıtmaya başlarsınız.